.:Çağdaş ÖNEN:.

Çağdaş'ın Bakış Açısı


Girişimleriyle fark yaratmış insanları düşününce sizin de aklınıza “Bunları nasıl yapmışlar?” sorusu geliyor mu? Açıkçası yakın zamana kadar benim geliyordu. Esasında “Nasıl yapmışlar?” sorusundan daha çok bu girişimleri yaparken onları motive eden, girişimlerinde ilerlemelerini sağlayan özellikleri merak ediyordum. En son Richard Branson’ın “Business Stripped Bare” isimli kitabını okurken bazı noktaları birleştirerek bir takım çıkarımlar yaptım.

TUTKU: İnsan, yaptığı işi sevdikçe mutlu olur, motive olur ve en önemlisi başarılı olur. Tutku, bir anlamda insanın içindeki ateşleyicidir. Ateş biraz gücünü kaybetsin, düşük motivasyon başlar. Arkasından hatalar, dikkatsizlikler gelir ki sonunda başarısızlık kaçınılmazdır. Fark yaratan insanlara bakarsanız hepsinin başarmak istedikleri konusunda TUTKULU olduğunu görürsünüz. Richard Branson’ın kitabını okurken, kendisindeki tutkuyu siz bile hissediyorsunuz. Virgin gibi global bir markayı zaten bu TUTKUSU olmasaydı yaratmasına imkan yoktu.

İNANÇ: Bir insan fark yaratmak misyonuyla yola çıkıyorsa önce fark yaratacağına ve işlerin iyi yönde gideceğine inanmalıdır. İnanç, bir anlamda kişinin yol arkadaşıdır desek abartmış olmayız. Tutkuyla işe başlayan kişinin yol arkadaşı, sıkıştığı zamanlardaki destekçisi İNANCIDIR. İnanç aynı zamanda insanın pozitif düşünmesini de sağlar. Sonuçta tutkuyla işini yapan kişi, inancı ve pozitif enerjisiyle en karmaşık engelleri bile rahatlıkla aşabilir, zorlukları kendi lehine çevirmeyi bilir.

CESARET: Bu maddeyi çok uzun tartışmaya gerek yok zannedersem. Fark yaratacak kişi cesur olmalıdır. Korkan veya çekinen bir kişinin fark yaratmasını beklemek doğru olmaz. Cesaretle ilgili sevdiğim bir sözü bu noktada paylaşmak isterim: “Cesur insanlar bir gün, korkak insanlar her gün ölür.”

“Şöyle yapmanın 5 kuralı” , “Böyle olmanın 3 yolu” gibi sihirli formüllere inanan biri değilim. O yüzden yazımın başlığında da bundan kaçındım. Fark yaratmanın sihirli bir formülü tabi ki yok. Ama paylaştığım güdülerle ilerleyen kişilerin bu yolda biraz daha şanslı olduğunu söyleyebilirim.

Fark yaratacak çalışmalara imza atmanız dileğiyle...


Çağdaş Bey, artık sizde titreşimli gücün farkını hissetmeye hazırsınız. Şimdi kutuyu açabilirsiniz.

Adıma gelen kutudaki parmak izi bölümüne basmamla beraber yukarıdaki sesi duydum. Konuşan bir kutu demek, hem de bana ismimle hitap ediyor. Fikir harika!

Büyük bir merakla kutunun için açtım ve…

Gerisi mi? Blog sayfamı takip etmeye devam edin. "Çağdaş ve Fark-ı Titreşim" çok yakında.


Müzik ruhun gıdasıdır derler ya, şu sıralar en çok dinlediğim, enerji ve huzur bulduğum şarkıları paylaşmak istedim.

*) Madonna - Celebration
*) Ajda Pekkan - Çerçeve
*) Seal - The right life
*) Mustafa Ceceli - Limon çiçekleri
*) Bloc Party - This modern love
*) Gaelle - Give it back

Aralarında en güzeli şu diye bir seçime gidemiyorum. Ama öne çıkan favorilerim Seal ve Madonna. Bloc Party'yi askerliğimi yaparken HIMYM'ın 1.sezon finalinde dinleyip keşfetmiştim. Aynı dönemde keşfettiğim diğer isim de Gaelle'di. Şarkılar eski olabilir ama halen sıkılmadan dinliyorum.

Özellikle işten evinize döndükten sonra şöyle kaliteli müziğe kendinizi verip ruhunuzu şarj etmeyi unutmayın. Aynen benim yaptığım gibi...

Sevgilerimle...

Ne zaman blog sayfama bir şeyler yazmak istesem ilk olarak aklıma Galatasaray’ımız geliyor. Eskişehir maçında ilk puan kaybımızı yaşamamızın ardından medyamıza gün doğdu, hemen kötü senaryolar yazılmaya başlandı. Önceki yazılarımda belirtmiştim, Galatasaray yeni bir vizyon doğrultusunda ilerliyor. Arada bu tarz puan kayıplarının olması gayet normal. Kilit sözcük SABIR.

28 Ağustos’ta “iPhone 3GS Turkcell’de” reklamlarıyla Turkcell mağazalarına gittim. Telefonun ilk günden bittiği söylendi, 2 mağazada bekleme listesine adımız yazdırıldı. Bu hafta bir sunum esnasında cep telefonum çaldı, haliyle cevap veremedim. Arayan kişiye geri döndüm, karşıma Etiler Genpa çıktı. iPhone 3GS’imin geldiğini ancak telefonla bana ulaşamadıkları için başkasına satıldığını söylediler. Yeni ürünler Ekim sonuna doğru gelecekmiş. Napalım görünen o ki biraz daha SABREDECEĞİZ.

Bugün FriendFeed’e göz atarken Google Wave sisteminin ilk davetiyelerinin gönderildiğini okudum. Bende vakti zamanında davetiye istemiştim acaba gelmiş midir diye bakarken “Google hesabınız Google Wave için aktive edilmemiştir.” mesajıyla karşılaştım. Sisteme giren kullanıcılar 8 adet davetiye ile sınırlandırılmışlar. Artık SABREDEREK davetiye gelmesini bekleyeceğiz.

SABIR gerçekten önemli bir erdem. Siz de görüyorsunuz hayatımızın büyük bölümü bir şeyleri elde etmek için sabretmekle geçiyor. Bir süredir blog sayfama yeni yazı yazmamıştım ve siz değerli dostlar yeni yazı yazmamı SABIRLA bekliyordunuz. Sizi daha fazla bekletmek istemedim…Yine yeni yeniden paylaşımlara devam…

Sevgilerimle….

Add to Technorati Favorites