Bir markayı yaşatan en önemli etken marka vaadine olan bağlılığı ve onu yaşaması.
Bu vaadi yaşaması kadar önemli diğer nokta ise müşterisine sunduğu deneyim.
Geçen gün öğlen yemeği için kendimi şımartmaya karar verdim. 2,5 aydır yaptığım diyetten ve günlük iş temposundan sıkıldığım bir an kendimi Wagamama’da buldum.
Hemen girişte bir masaya oturdum. Oturduğum yer, mutfak bölümünü doğrudan görüyordu. Siparişleri beklerken mutfakta çalışan aşçıları gözlemledim. Hepsi, arka arkaya önlerine konan sipariş fişlerine rağmen, hallerinden memnun gözüküyorlar, birbirleriyle şakalaşırken yemekleri hazırlıyorlardı.
Siparişleri getiren garsonların bir tanesinin bile yüzünde, sıcağa ve restorantın artan kalabalıklığına rağmen hoşnutsuzluk belirtisi yoktu. Garsonum gayet ilgili bir şekilde yemek önerileri yaptı. Çok uzun bir süredir bu kadar keyifli bir öğlen yemeği yememiştim. Üstüne üstlük yediğim tatlı sayesinde bir anda bütün dertlerimi unuttum.
Sonuçta pozitif bir yemek yiyerek günümün geri kalanını çok güzel bir şekilde geçirdim. Wagamama niye başarılı diye detaylı incelemelere hiç gerek yok. Sonuçta size vaat ettiklerini bütünsel bir konsept içinde sunup, aynı duyguları sizde uyandırabiliyorsa işlem tamam demektir.
Bir öğlen kendinizi şımartmak isterseniz Wagamama’ya mutlaka uğrayın…En azından gününüzün geri kalan stresini unutursunuz…
Hakkımda
26 Ağustos 1981 / Başak Burcu
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
İstanbul Bilgi Üniversitesi Master of Business Administration
Evli :)
Sıkı bir Galatasaray taraftarı
Twitter Widget
Favorilerim
Etiketler
- Galatasaray (7)
- Liderlik (3)
- Rijkaard (3)
- Sosyal Medya (3)
- Tutku (3)
- sabır (3)
- 80'ler (2)
- Apple (2)
- Blog (2)
- Cem Kozlu (2)
- Lider (2)
- Müzik (2)
- Steve Jobs (2)
- 1.ay (1)
- 2009 (1)
- 2010 (1)
- Adriaanse (1)
- Akışına bırakmak (1)
- Alex Bogusky (1)
- Amor Fati (1)
- Antrenör (1)
- Anılar (1)
- Aslantepe (1)
- Atatürk (1)
- Avrupa Ligi (1)
- Aykut Oğut (1)
- Barcelona (1)
- Bebek (1)
- Beşiktaş (1)
- Bloc Party (1)
- Blog Yazarı (1)
- CD (1)
- CP+B (1)
- Cannes (1)
- Cesaret (1)
- Compilation (1)
- Daddy (1)
- Daddy Cool (1)
- David Plouffe (1)
- Dedem (1)
- Değerlerimiz (1)
- Dijital (1)
- Dilek (1)
- Dünya Markası (1)
- Efes Pilsen (1)
- Fark Yaratmak (1)
- Fenerbahçe (1)
- Fusion Power Stealth (1)
- Gaudi (1)
- Gençlik (1)
- Geri Bildirim (1)
- Gillette (1)
- Google Wave (1)
- Gustav Martner (1)
- Haldun Üstünel (1)
- Happily Ever After (1)
- Harry Kewell (1)
- Hergunbiri (1)
- Howard Schultz (1)
- Kader (1)
- Kanyon (1)
- King of Pop (1)
- Kişisel Gelişim (1)
- La Sagrada Familia (1)
- Lao Tzu (1)
- Le Guen (1)
- Liferoof (1)
- Madonna (1)
- Marka Deneyimi (1)
- Marka Vaadi (1)
- Markalaşma (1)
- Mevlana (1)
- Michael Jackson (1)
- Mustafa Ceceli (1)
- Müşteri Deneyimi (1)
- Neşe (1)
- Nietzsche (1)
- Obama (1)
- Pepsi (1)
- Pozitif düşünme (1)
- Pozitif yaşam (1)
- Ruhun Ölmezliği (1)
- Schuster (1)
- Scouting (1)
- Seal (1)
- Secret (1)
- Sivas (1)
- Starbucks (1)
- Taksim (1)
- Takım Çantası (1)
- Taşınma (1)
- Trabzon (1)
- Transfer (1)
- Türkiye (1)
- UEFA (1)
- Vizyon (1)
- Wagamama (1)
- Web Sitesi (1)
- Yaratıcılık (1)
- Yemek (1)
- Yeni Başlangıç (1)
- Yeni Yıl (1)
- Yenilgi (1)
- Yenilik (1)
- Zaman Aynası (1)
- bağlılık (1)
- fark-ı titreşim (1)
- futbol (1)
- girişim (1)
- hayat (1)
- herşeye dair (1)
- iPhone 3GS (1)
- keyif (1)
- mutluluk (1)
- paylaşım (1)
- plan (1)
- sezon (1)
- çok çalışma (1)
- İnanç (1)
- İsmet Özcan (1)
- İsveç (1)
Bookmark my Blog!
İzleyiciler
Blog Arşivi
- Mayıs 2010 (1)
- Nisan 2010 (1)
- Şubat 2010 (1)
- Ocak 2010 (2)
- Kasım 2009 (1)
- Ekim 2009 (4)
- Ağustos 2009 (6)
- Temmuz 2009 (3)
- Haziran 2009 (7)
- Mayıs 2009 (5)
2 yorum:
- Ant Gokcek dedi ki...
-
Mesai istiyor bu is. Karsiliginda ise bir isi yapmanin hazzindan baska ne var? Ustune ustluk, ukala bir kac arkadastan gelen kendini bilmez, alayci soz.
Kardesim, elline saglik. Durma, icinden geleni yaz.
Senden bekledigim, ipin ucunu birakmadan devam etmen.
Yola cikmak degil onemli olan, yolu kacinci sirada da bitirdigin degil. Onemli olan yola cikip, yolun bittigine inandigin yere kadar gitmektir; yolun sonu olmadigini unutmadan.
Tebrikler, - Süleyman EREKE dedi ki...
-
Wagamama çok başarılı fakat sanıyorum ki her garsonu senin gördüklerin gibi değil. "Garson gülümsemesi" diye bir şey vardır ya zoraki gülerler, "hı hı " derler ben onu hissediyorum her gittiğimde.
Hele bir de ne yiyeceğinize karar verme süreciniz biraz uzadığında "Ben o zaman önden içecek siparişinizi alıyım" diye tutturunca beni deli ediyor. Positive bir şeyler yiyorum ama hiçte positive şeyler hissetmiyorum o zaman.
Güzel yazı yazmışssın ama ben de gittiğimde hissetiklerimi paylaşmak istedim. Umarım duyan olur =)