.:Çağdaş ÖNEN:.

Çağdaş'ın Bakış Açısı

Hepimiz hayatımızın çeşitli dönemlerinde belli şeylerden sıkılıyor, bir şeyleri değiştirmek istiyoruz. Ama değiştirmek istediğimiz şeyin bizim hayatımızda olmasının bir anlamı olduğunu düşünmekten belki de kaçınıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir sohbet esnasında aşağıdaki hikayeyi dinledim. İnternet üzerinde dolaştığına eminim ama dinledikten sonra beni üzerinde düşünmeye sevk ettiği için blog sayfamda sizlerle paylaşıyorum.

Amor Fati – Nietzsche
Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı, kaya yontmaktadır.
Güneş onu yakıp kavurur.
O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye.
"Ol" der Tanrı.
Güneş oluverir.
Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.
Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı bulut olur.
Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur.
Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı.
Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur kasırga olur. Herşey karşısında eğilir.
Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar
Ordan eser burdan eser, kaya bana mısın demez!
Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.
Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı...

Sırtında bir acı ile uyanır...
Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.

VE İŞTE KADER...

KADERİNİ SEV BELKİ SENİNKİ EN İYİSİDİR.




Amor Fati ile ilgili 'yenilginin kabulü' olduğuna dair bir yorum okudum. Buna çok katılmıyorum. Amor Fati bence yenilgiye razı olunması anlamına değil insanın mevcut şartlarının hayatında olmasının bir sebebi olduğuna idrak etmesi anlamına geliyor. Buna idrak edip mevcut şartları içerisinde kendini geliştirmeye çalışan, çalışmalarında bir fark yaratma amacında olan bir kişiye yeni kader yolları kendiliğinden çıkacaktır.

Add to Technorati Favorites