.:Çağdaş ÖNEN:.

Çağdaş'ın Bakış Açısı



Epeydir futbol üzerine yazmıyordum. Galatasaray-Denizli maçı sonrası bu sezona dair arkadaş sohbetlerinde paylaştığım öngörülerimi blog sayfama da taşımaya karar verdim.

Öncelikle rakipler bu sezon ne yapar? Uzun vadede nelerle karşılaşabilirler?

Fenerbahçe: Aragones sonrası Türkiye’yi ve ligimizi tanıyan Daum’un takımın başına gelmesi olumlu bir hareket. Ancak Aziz Yıldırım, ‘3 sene üst üste’ şampiyonluk sözüyle bir anlamda Demokles’in kılıcını hem kendisinin hem de takımının tepesine asmış oldu. Eğer ilk yarı sonuna doğru Fenerbahçe’de işler iyi gitmezse bu sefer Fenerbahçe muhalefeti boş durmaz, Aziz Yıldırım’ı başkanlıktan indirmek üzere hamleler başlayabilir. Bu karışıklıkta Daum’un gitmesi ve Aykut Kocaman’ın takımın başına geçmesi muhtemel. Unutmayalım Fenerbahçe karıştığı zaman fena karışır. Bu sene stresli bir sezon bekliyor. Transferler konusunda Andre Dos Santos dışında bence elle tutulur bir transfer de yapılmadı.

Beşiktaş: Sezon başında Mustafa Denizli ‘Gitsem mi? Kalsam mı’ ikilemi içerisinde son bir gayret takımın başında kaldı. Ne de olsa önceki sezon aldığı 2 kupa varken Denizli, bunun mirasıyla bu sezon kesinlikle daha rahat olacaktır. Ancak Demirören, yemiş olduğu Mehmet Topuz çalımının da etkisiyle, ‘Biz başkaları gibi 3 değil, 5 sene üst üste şampiyon olacağız’ gibi son derece uçuk bir vaatle beklentileri çok çok fazla yükseltti. Buna karşın İsmail Köybaşı dışında iyi bir transfer de yapılmadı. Taraftar beklentisi karşılanmış değil. Beşiktaş’ın bu kadrosu hem Şampiyonlar Ligi hem de Türkiye Ligi’ni kaldıramaz. 5.haftaki Galatasaray derbisini kritik görüyorum. Hemen hemen aynı dönemde Milli Takımımız da kritik maçlara çıkacak. Eğer Dünya Kupası şansını kaçırırsak gönderilecek Fatih Terim’in yerine Mustafa Denizli ismi gündeme gelebilir. Mustafa Denizli ‘Milli Görev’ diyerek takımdan ayrılır diye düşündüğümden Beşiktaş'ta bir antrenör değişikliğini muhtemel görüyorum.

Trabzon: Hugo Broos ismi duyulmamış bir antrenör. Trabzonspor’da ‘Eriksson’ sesleri çıkınca onlar adına çok sevinmiş, eski Trabzon gelebilir diye düşünmüştüm. Ama yerine bence vasat bir antrenör geldi. Yönetimde bunun farkında olacak ki sportif direktörlüğe Ünal Karaman’ı getirerek olası kötü sonuçlarda yeni antrenörün kim olacağını da belirlemiş oldu. Trabzonspor nedense bal yapmayan arı gibi sürekli aynı kısır döngüsünde. Bu sezon orta halli bir grafik bekliyorum.

‘Koyunun olmadığı yerde, keçi Abdurrahman Çelebi’ lafının en iyi örneği olan Sivasspor’un bu sezon ilk 5’e dair giremeyeceğini söylüyordum. Bülent Uygun gereksiz konuşmayı seven, Fatih Terim kopyası bir antrenör. Bu sezon Sivas’ın eski havası olmaz. Bu sezonun sürprizini Bursaspor'dan bekliyorum.

İşte böylesi bir tabloda bence en rahat takım yine Galatasaray. Bu yüzden sezon başında Aziz Yıldırım, Arda konusunda ufak bir şova girdi, psikolojik savaşla Galatasaray’ı etkilemeyi düşündü. Her şeyin para olduğunu düşünen bu zihniyete Arda ve Galatasaray çok ince mesajlar verdiler. Tabii anlamışlarsa! O yüzden tüm Galatasaraylılara sadece SABRETMEYİ öneriyorum. Takımımız iyi gidiyor ama olası kötü sonuçlarda ciddi bir psikolojik baskıyla karşılaşabiliriz. Hiç heyecanlanmadan ve en önemlisi Rijkaard’a güvenerek bu tarz baskılara göğüs gerelim ve rakiplerin ucuz oyunlarına gelmeyelim. Bu tempomuzu sürdürürsek tahminimce ligin bitmesine 3-4 hafta kala şampiyonluğumuzu ilan edebiliriz. UEFA Avrupa Ligi’nde önemli maçlar oynayacağız. Geçen sezon final dedik, hüsran oldu. Bu sezon biraz temkinli konuşalım. Yoğun tempomuzu da düşününce en az Çeyrek Final oynarız diye düşünüyorum.

Bakalım sezon sonu neler göreceğiz?

Add to Technorati Favorites